2073… İnsanlık, kendi yarattığı dijital tanrıların kölesi haline gelmiş. Anup Kapadia’nın yönettiği bu rahatsız edici belgesel, geçmişin ütopya hayallerinin nasıl bir kabusa evrildiğini gözler önüne seriyor. Gözetleme teknolojisi yalnızca sokakları değil, insanların düşüncelerini bile zapt etmiş durumda. Şehirler dev birer açık hava hapishanesi, insanlar ise mahkûmlar. Hayat, yer altına taşınmış; karanlıkta yaşayanlar, ışığın artık sadece bir anı olduğunu kabul etmek zorunda kalmış. “Hayalet” adındaki figür, düzenin çatlaklarında filizlenen son direniş çiçeğidir. Yeni rejim, algoritmalarla çalışan bir despotluk sistemi kurmuş ve muhalif olan her sesi sonsuz sessizliğe gömmüştür. Kapadia’nın kamerası, bu unutulmuş insanlığın en çıplak halini ortaya seriyor.