Berlin’in renkli ve hareketli atmosferinden uzak, sakin bir köşede, Vera ve Wolf Küper çifti, beş yaşındaki kızları Nina ve bir yaşındaki oğulları Simon ile mükemmel bir yaşam sürdüklerini düşünüyor olabilirler. Vera, günlerini çocuklarına ve ev işlerine adarken, kısmi süreli bir işte çalışıyor; Wolf ise Birleşmiş Milletler’de iklim değişikliği konusunda farkındalık yaratma görevini üstlenmiş durumda. Dışarıdan bakıldığında her şey mükemmel görünse de, derinlerde bir kriz başlamıştır. Bir sabah, Nina’nın koordinasyon bozukluğu teşhisi konur ve ailenin huzur dolu hayatı aniden sarsılır. Vera ve Wolf, bu zor dönemde ilişkilerindeki gerginlikle başa çıkmaya çalışırken, Wolf’un Nina’nın “Hayatın en güzel anlarını sadece bir milyon dakika daha yaşamak istiyorum” şeklindeki içten dileğini hatırlaması onları büyük bir maceraya sürükler. Bu yolculuk, sadece fiziksel bir keşfe değil, aynı zamanda aile içindeki bağları ve her bireyin yaşam amacını yeniden sorgulamalarına yol açar. Çift, bu macera sırasında, hayatın sunduğu anların değerini keşfedecek ve yaşadıkları her anın kıymetini daha derinden anlayacaklardır.