Gözlerini her yukarı kaldırdığında gökyüzünün sonsuz özgürlüğünü hisseden Aslan, uçak mühendisi olmayı bir tutku haline getirmişti. Babası Hasan Usta’nın eline tutuşturduğu eski bir sandık, hayatının en büyük macerasına açılan kapı oldu. İçinde, büyük büyük dedesinin tasarladığı ve “Hürkuş” adını verdiği uçağa dair belgeler ve gizemli notlar vardı. Fakat bu uçak yalnızca bir makine değildi; hakkında anlatılanlara göre, bir efsane, hatta belki de yaşayan bir varlıktı. Aslan, en yakın dostlarıyla birlikte bu sırrın izini sürmeye koyulduğunda, peşlerine karanlık bir güç takıldı. Geçmişi aydınlatan bu tarihi miras, ya sonsuza dek kaybolacaktı ya da Aslan tarafından hak ettiği yere geri getirilecekti. Zaman tükenirken, onun tek bir seçeneği vardı: Hürkuş’u herkesten önce bulmak ve ailesinin mirasını korumak.