Yirminci yüzyılın ortalarında, insanlık tarihindeki en karanlık dönemlerden biri olan büyük salgın, dünyanın her yerine dehşet saçmıştı. Ancak şimdi, toplumlar yıkılmış, kentler harabeye dönmüş ve insanlar hayatta kalmak için mücadele ediyordu. Joel, bu kaos ortamında hayatta kalmayı başaranlardan biriydi. Onun için artık her gün bir mücadele, her adım bir tehlike taşıyordu. Ancak hayatı, genç bir kızla karşılaşana kadar asla bu kadar belirsiz olmamıştı. Ellie adındaki bu genç kız, umutsuzluğun ortasında parlayan bir ışıktı. Joel, onunla karşılaştığında, sadece bir kurtarma görevine atandığını düşündü. Ancak bu görev, onun insanlığın kaderini belirleyecek bir yolculuğa dönüşecekti. Joel artık bir seçim yapmak zorundaydı: Ya Ellie’yi insanlığın umudu olarak teslim edecek, ya da onunla birlikte yeni bir dünya inşa edecekti.