Ann-Helen Laestadius’un ödüllü romanından uyarlanan bu hikaye, geleceğin karanlık ve belirsiz olduğu bir dünyada geçiyor. Yabancı düşmanlığının yükseldiği, iklim değişikliğinin doğaya verdiği zararın giderek arttığı bir çağda, insanlık doğayla ve birbirleriyle olan ilişkisini sorgulamak zorunda kalıyor. Ren çobanlarının yaşam tarzı ve kültürü, bu değişen dünyada tehlike altında. Toplumsal bunalımlar yaygınlaşıyor, gençler umutsuzluğa kapılıyor ve intiharlar artıyor. Bu atmosferin içinde, Elsa gibi bir genç kadın, halkının değerlerini ve mirasını korumak için mücadele etmek zorunda kalıyor. Elsa, acımasızca katledilen bir ren geyiği için adalet arayışına girer. Ancak bu sadece bir hayvanın öldürülmesi değil, aynı zamanda halkının kültürel kimliğinin ve geçmişinin korunması için verilen bir savaş haline gelir. Elsa, adaleti sağlamak için mücadele ederken, aynı zamanda halkının geleceğini güvence altına almak için çabalıyor. Ancak Elsa’nın karşısına çıkan engeller sadece dışsal değil, aynı zamanda içsel. Toplumunun çıkmazlarıyla yüzleşirken, kendi inançlarıyla da hesaplaşmak zorunda kalır.