Pancho, modern yaşamın içinde bir başarı hikayesi yazarken, geçmişin gölgesinde kalan köklerinden kopmamıştı. Şehirde elde ettiği başarıları ve ailesiyle kurduğu huzurlu yaşamı, bir gün madenci olan büyükbabasının vefat haberiyle sarsıldı. Bu beklenmedik haber, onu yıllardır gitmediği memleketine dönmeye zorladı. Eşi ve çocuklarını yanına alarak uzun bir yolculuğa çıktı. Memlekete vardığında, iki önemli amacı vardı: büyükbabasının cenaze işlemlerine yardımcı olmak ve büyükbabasından kalan mirası görmek. Ancak kasabaya ulaştığında, yalnız olmadığını fark etti. Diğer aile üyeleri de birer birer gelmeye başladığında, işler hızla karmaşıklaştı. Başlangıçta herkes birbirine güler yüzle ve nezaketle yaklaşsa da, zaman geçtikçe bu sahte samimiyet yerini büyük bir kaosa bıraktı. Herkesin kendi çıkarlarını gözettiği bu ortamda, Pancho ve ailesi, mirasın ve aile bağlarının sınandığı zorlu bir süreçle karşı karşıya kaldılar. Pancho, bir yandan büyükbabasının hatırasına saygı göstermeye çalışırken, diğer yandan aile üyeleri arasında dengeyi sağlamaya çalışıyordu.