2002 yılının başlarında, İspanya’nın Avrupa Birliği’ne katılımı ve Euro’nun resmi para birimi olarak benimsenmesi, ülkenin tarihinde önemli bir dönemeç olarak kaydedildi. Bu dönem, sadece ekonomik anlamda değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel olarak da köklü değişimlere gebe bir süreçti. Ivan gibi birçok genç, bu dönemin getirdiği fırsatları yakalamak için heyecanla bekliyordu. Vallacas’ın dar sokaklarında büyüyen Ivan da, bu değişimin arifesinde kendi hayatını şekillendirmek isteyenlerden biriydi. İlk adımlarını yoksul bir mahallede atmış olabilir, ama Ivan’ın kalbindeki arzu ve kararlılık, onun sıradan bir hayatı kabul etmesine izin vermedi. Golf kulübünde vale olarak çalışırken, lüks ve zenginlik dünyasına adım atması, onun için bir kırılma noktasıydı. Ancak, hayatının bu dönemeci, bir suç örgütüyle tanışmasıyla geldi. Belçika’dan İsviçre’ye uzanan bu tehlikeli yolculuk, Ivan’ı hem heyecanlandırıyor hem de korkutuyordu. Ancak, o, kendi kaderini belirlemeye kararlıydı. Hızlı bir şekilde zenginlik ve lüksle tanıştı, ancak her başarı hikayesinde olduğu gibi, bu parlak dönemin sonunun geldiği gün de kaçınılmazdı.