Moira Cole, sakin ve huzurlu bir yaşamın tadını çıkaran, içten ve neşeli bir kadındı. Ancak, kuzeni Lee Morris’in hayatına ansızın girerek her şeyi alt üst etmesiyle Moira’nın dünyası darmadağın oldu. Lee’nin dengesiz ve saplantılı tutumları, onu bir psikopata dönüştürmüş ve Moira’nın sevdiklerini acımasızca kaybetmesine neden olmuştu. Moira, bu dehşet dolu olaylar karşısında güçlü durdu ve iki çocuğuna sıkı sıkıya sarılarak yaşamını sürdürdü. Şehir dışında, huzurlu bir yaşamın tadını çıkarmak, onun için yeni bir başlangıç anlamına geliyordu; sade ve huzurlu. Ancak, kabus dolu bir yılın ardından Moira’nın hayatı yeniden alt üst olacaktı. Onun hikayesinin beyazperdeye aktarılması, Moira’nın kaçmak istediği anıları sürekli olarak zihninde canlandırmasına sebep oldu. Film, beklenmedik olayları tekrar gün yüzüne çıkarırken, Moira’nın geçmişiyle yüzleşmesini zorunlu kıldı. Ve işler daha da karmaşıklaşırken, maskeli bir vahşi katilin ortaya çıkmasıyla Moira’nın hayatı yeniden cehenneme döndü. Şimdi, sakin hayatı bir kez daha kaosla dolmuştu ve Moira, bu sefer kendi hayatta kalma mücadelesini vermek zorundaydı.