Tertemiz havası ve doğa harikası manzaralarıyla ünlü İsveç’in ıssız bir adasında huzur dolu bir tatil planlayan Smith ailesi, kasabaya adım attıkları anda bir şeylerin ters gittiğini hissetti. Yerel halkın donuk bakışları, konuşmaktan kaçınmaları ve karanlık çöktüğünde evlerine kapanmaları fazlasıyla tuhaftı. Ama en kötüsü geceleri duyulan ürkütücü çığlıklar ve gizemli kaybolmalardı. Önce bunları bir rastlantı sandılar, ancak adada gizlenen bir seri katilin olduğunu öğrendiklerinde artık çok geçti. Kaçmak imkânsızdı, çünkü telefonlar çalışmıyor, tekneler esrarengiz bir şekilde kayboluyordu. Daha da kötüsü, ada halkının bu vahşete göz yumduğunu, hatta bazı kişilerin katili desteklediğini fark ettiler. Şimdi Smith ailesinin önünde iki seçenek vardı: Ya bu korkunç oyunda hayatta kalacaklar ya da adanın karanlık sırlarına kurban edileceklerdi.