Kasaba sakinleri, ardı ardına işlenen korkunç suçlarla sarsılmıştır. Dedektif Lois Tryon, bu olayları başlangıçta sadece sıradan suçlar olarak düşünse de, kısa süre içinde her bir olayın ardında çok daha karmaşık bir planın yattığını fark eder. Kasaba halkı giderek artan bir korku içinde yaşamaktadır; Lois, her adımda birisinin onu izlediği hissiyle boğuşur. Bu, yalnızca kasaba halkının değil, kendi ruhsal sağlığının da sınandığı bir süreçtir. Lois’in hayatı sadece bu suçlarla sınırlandırılamaz; özel hayatındaki karanlık izler ve acılar da onu zorluyor. Bir gün, Lois’in bu büyük gizemi çözme umudu tükenmek üzereyken, geçmişi karanlık bir rahibe olan Megan, ona yardım etmeyi teklif eder. Birlikte, her geçen gün derinleşen bir gizemin içinde, birbirlerinin en büyük müttefiki olur ve kasaba halkını saran tehlikeyi çözmeye çalışırlar.