Harold Fry, emeklilik günlerinde sessiz bir hayat sürerken, eski meslektaşı Queenie’nin hastalığıyla karşı karşıya kalmasıyla hayatı üzerine yeniden düşünmeye başlar. Bu haber, Harold’ın içinde derin bir değişim başlatır ve yaşamın değerini sorgulamasına neden olur. Artık alışılmışın dışında bir yaşam arayan Harold, kendini beklenmedik bir maceranın içinde bulur. Başlangıçta sadece bir mektupla yetinmek isteyen Harold, zamanla kendi iç dünyasını keşfetmek için uzun bir yolculuğa çıkar. Queenie’ye destek olma isteği, onu sadece fiziksel değil, aynı zamanda duygusal olarak da dönüştürür ve Harold, hayatın anlamını keşfederken kendi gerçek potansiyelini bulur. Mektubu postalamak yerine, onu kendi elleriyle teslim etmeye karar verir ve 800 kilometrelik bir yürüyüşe başlar, hem dostluğun hem de hayatın ne kadar değerli olduğunu fark etmek için.