Özgürlük hareketinin ateşiyle tutuşan Hindistan’ın bağımsızlık öncesi döneminde geçen bu hikaye, Heeramandi’nin gizemli duvarları arasında, Mallika jaan ve Fareedan’ın ezeli rekabetiyle süslü bir sahne sunar. Bu şehir, hayat kadınlarının krallar gibi hüküm sürdüğü, zenginlik ve karmaşanın iç içe geçtiği bir yerdir. Mallika jaan ve Fareedan, taçsız tacirin hizmetindeki bu şehrin kraliçesi olmak için birbirleriyle amansız bir mücadele içindedirler. Heeramandi’nin tahtını kimin alacağına dair bu çekişme, kıyamet gününe kadar sürecek gibi, adeta sonsuza dek devam edecekmiş gibi görünmektedir. Ancak, Mallika jaan’ın tek umudu, Alam adında küçük bir kız çocuğudur. Alam, sadece bir kadının değil, tüm şehrin kaderini belirleyebilecek güce sahiptir. Ancak Alam, beklenmedik bir kararla, tahtın mirasını reddeder ve tek bir adamın sadakatini, diğerlerinin ihtişamını tercih ettiğinde, Heeramandi’nin kaderi daha da belirsiz hale gelir.