Bir sabah uyanıp pencerenin önüne geçtiğinde, Mika’nın gözleri sadece gri bulutları ve geniş bir boşluk görünce, tatilin kısıtlı ve sıkıcı olacağını düşünmeye başlamıştı. Büyükannesinin katı kurallarıyla ünlü olan bu çiftlik, onun tatil rüyalarını yerle bir etmişti. Yalnızca kendi başına kalmanın sıkıntısı ile başa çıkmaya çalışan Mika, çiftlikteki düzenin sadece kendisine değil, içindeki özgürlük arayışına da dar geleceğini düşünüyordu. Fakat bir akşamüstü, çiftliğin derinliklerinde keşfettiği Ostwind adındaki vahşi at, Mika’nın içsel dünyasında bir devrim yaratır. Ostwind ile geçirdiği anlar, Mika’nın at biniş yeteneklerini keşfetmesini ve duygusal olarak gelişmesini sağlar. Bu deneyim, ona cesaret ve özgürlük duygusunu kazandırarak, hayatında beklenmedik bir dönüşüm yaşamasına neden olur. Büyükannesinin sıkı kuralları arasında geçirdiği bu yaz, Mika’nın kendini bulma yolunda önemli bir adım olur.