Nancy, sıradan bir geceyi sıradan bir iş olarak gördüğü bir görevle geçirmeye hazırlanırken, babasının işlettiği kırsal lokantanın kapanış vardiyasını devralmayı kabul etti. O gece, sadece yalnız bir vardiya tutacağını sanan Nancy, aslında hayatını kökten değiştirecek bir kabusun içine sürüklendiğinin farkında değildi. Lokantanın içi bomboşken, dışarıda karanlığın derinliklerinden gelen gizemli sesler ve hareketler onu tedirgin etmeye başladı. Ancak her şey bu kadar basit değildi; maskeli bir saldırgan, sinsice onu izlemekteydi. Nancy, korkunç bir gerçekle yüzleşmek zorunda kaldı: Bu kişi yalnızca onu öldürmek istemiyordu, aynı zamanda ailesine dair saklı bir sırrın peşindeydi. Üstelik, sadece fiziksel bir tehdit değil, geçmişten gelen gölgeler de onu içten içe tüketmeye başlamıştı. Nancy, bu kabusun içinden sağ çıkmak için hem zihin hem de beden gücünü kullanarak hayatının en büyük mücadelesini verecekti.