Dana James, ailesinin bitmek bilmeyen sorunlarından kaçmak için Los Angeles’a taşınmaya karar verdiğinde, içinde bir umut filizlenmişti. Bu yeni şehirde özgürlüğün ve bağımsızlığın tadını çıkaracağını düşünüyordu. Ancak şehrin ışıltılı yüzünün ardında, beklenmedik bir olay onu tüm hayatını sorgulamaya itti. Dana, bir anda zamanın sınırlarını aşarak geri dönülmez bir deneyim yaşamaya başladı. Zamanda ileri ve geri giderek kendini 19. yüzyılın derinliklerinde, bir plantasyonun içinde buldu. Bu tarihi mekanda, geçmişi ve bugünü iç içe geçiren esrarengiz ve büyüleyici bir macera başladı. Dana, ailesinin saklı kalmış sırlarını ve kendi bilinmeyen geçmişini keşfederken, zamanda yolculuk eden bir aşkın izlerini de sürmek zorunda kaldı. Bu olağanüstü serüvende, hem geçmişin gölgeleriyle hem de kalbinin derinliklerindeki duygularla yüzleşmek zorunda kalacaktı. Kendini bir anda iki farklı zaman diliminde bulan Dana, her iki dönemin de zorlukları ve güzellikleriyle başa çıkmak zorundaydı.