Meksika’nın kırsalında, güneşin kavurduğu topraklarda bir çiftçi ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Jose Hernandez’in kalbinde uzaya dair bir kıvılcım yanıyordu. Küçük yaşlardan itibaren gökyüzüne hayranlıkla bakan Jose, yıldızların gizemine ve sonsuzluğa duyduğu hayranlıkla büyüdü. Astronot olma hayali, onu her gün daha da motive ediyordu.
Jose’nin yolu kolay değildi. Ailesinin maddi durumu zayıftı ve Jose, eğitimine devam edebilmek için tarlalarda çalışmak zorundaydı. Zorluklar karşısında pes etmeyen Jose, liseyi bitirdikten sonra Amerika Birleşik Devletleri’ne göç etmeye karar verdi. Kaliforniya’da mühendislik okumaya başladı ve eğitimi sırasında NASA’nın astronot aday programına başvurdu. İlk başvurusu reddedildiğinde hayal kırıklığına uğradı, fakat pes etmedi. Daha da büyük bir azimle çalışmaya başladı ve bir yıl sonra tekrar başvurdu. Bu sefer hayali gerçeğe dönüştü ve NASA tarafından kabul edildi.
NASA’daki eğitimler sırasında Jose, hem fiziksel hem de zihinsel olarak zorlayıcı sınavlardan geçti. Fakat azmi ve kararlılığı sayesinde tüm engelleri aşmayı başardı. 2009 yılında Uluslararası Uzay İstasyonu’na gitmek üzere seçilen ilk göçmen astronot olma şerefine nail oldu. Uzaydaki deneyimi, Jose’nin bakış açısını ve dünya algısını tamamen değiştirdi. Gördükleri ve yaşadıkları ona ilham verdi ve onu daha da büyük başarılara motive etti.