Süpermarkette yaşanan silahlı saldırı, Ashley’nin hayatını bir kabusa çevirdi. Sevdiği kocası John’u sonsuza dek kaybeden Ashley, ergenlik çağındaki oğlu Jesse ile yapayalnız kaldı. John’un kahramanca müdahalesi onu hayatta tutmuş olsa da, Ashley’nin kalbi paramparça olmuştu.
Jesse ile başa çıkmak bile yeterince zorken, John’un ikiz kardeşi Billy’nin ortaya çıkışı Ashley’yi daha da derinden sarstı. Billy’nin varlığı, Ashley’yi John’un ölümünün acısıyla yüzleşmeye ve Jesse’nin geleceğiyle ilgili yeni kararlar vermeye zorladı.
Ashley, John’un yokluğuna alışmaya çalışırken, Jesse’nin avlanmaya olan ilgisini de kabullenmek zorundaydı. Bu durum, Ashley’nin vicdanıyla ve geçmişiyle yüzleşmesine neden oldu. John’un ölümüne dair hüzün ve öfkeyle boğuşurken, Jesse’nin geleceği için de endişeleniyordu.
Ashley, Jesse’nin babasının izinden gitmesini istemiyordu. Bu nedenle, onu avcılıktan uzak tutmaya çalıştı. Fakat Jesse, babasının ölümünden sonra daha da inatçı ve asi bir hale gelmişti. Ashley, Jesse’yi anlamak ve onunla iletişim kurmak için büyük bir çaba sarf ediyordu.