Emine, yıllarca içinde kaybolmuş, bir nevi zindana dönüşen bir hayat sürmektedir. Kocasının zulmü, onu gün geçtikçe daha da yıkmakta, içindeki tüm umutları silmektedir. Sadece şiddet değil, aynı zamanda cinsel saldırılara da maruz kalmaktadır. Bir gün, sabrı tükenmiş bir şekilde kaçmayı dener, ancak Mesut’un silahı yanlışlıkla ateş alır ve o an Mesut ağır bir şekilde yaralanır. Durumu kritik olsa da hayatta kalır. Bu olay, medyada büyük yankılar uyandırır ve Emine’nin cehennemi, adaletin kapısını aralar. Kadın hakları konusunda öncü bir avukat olan Ayten Çetiner, bu davayı sahiplenir. Ayten, annesinin kurduğu Ses Sizsiniz Derneğini uluslararası alanda güçlü bir sivil toplum hareketine dönüştürmüştür. Emine ve Ayten’in yolları, geçmişteki ortak bir bağla kesişir. İki kadının mücadelesi, hem hayatta kalma hem de adalet arayışı üzerine örülür.