Kevin Garner, kalbinin derinliklerinde sızlayan bir yara ile yaşıyordu. Hayatının aşkı Molly’yi kaybetmenin acısı, her an ruhunu kemiriyordu. Onunla paylaştığı her anı, her gülüşünü, her kokusunu zihninde canlandırıyor, adeta bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçiriyordu. Tek bir dileği vardı: Molly ile yeniden bir araya gelmek. Bu özlem, onu evrenin sınırlarını zorlamaya iten bir güç haline gelmişti. Uzak diyarlara seyahatler ediyor, farklı zaman dilimlerinde onu bulmaya çalışıyordu. Fakat her adımda, umudunu kırmaya çalışan engellerle karşılaşıyordu. Pes etmenin eşiğine geldiğinde ise, içindeki Molly sevgisi onu yeniden ayağa kaldırıyor ve yoluna devam etmesini sağlıyordu. Tam her şeyin kaybolduğunu düşündüğü bir anda ise, hayırsever kisvesi altında gizlenen gizemli bir düşman hayatına girdi. Bu düşman, Kevin’in tüm umutlarını yerle bir ederek onu karanlığa sürükledi. Zamanla Kevin’in dünyası paramparça oldu ve kendini distopik bir kabusun içinde buldu. Artık sadece Molly’ye ulaşmak değil, hayatta kalmak da onun için bir mücadele haline gelmişti.