Monica, her gün güneş doğmadan önce uyanır ve kızının kahvaltısını hazırlar. Küçük kulübelerinin penceresinden içeri süzülen soğuk hava, Monica’nın yorgun yüzüne çarpar. Yoksulluğun gölgesinde, kırsal kesimin sessizliğinde, tek başına bir anne olmak Monica’nın omuzlarındaki yükü her geçen gün daha da ağırlaştırır. Kızına daha iyi bir hayat sunmak için verdiği mücadele, adeta bir çıkış yolu olmayan bir labirentte kaybolmuş gibi hissettirir.
Yıllar boyunca süren bu zorlu mücadele, Monica’nın ruhunu yormuştur. Umutsuzluk dalgaları, her an onu yutmaya hazır bekler. Çevresindeki insanlar da bu durumdan etkilenir. Monica’nın yalnızlığı ve çaresizliği, komşularının da kalplerini burkmaktadır. Tehlikeli ve zorlayıcı koşullar altında, Monica adeta boğulmaktadır. Güven bağları zayıflıyor, umut ışığı sönmek üzeredir.