Miğfer Tokmakel’in zaferlerle taçlanmış yıllarında, Rohan toprakları barış içinde günlerini geçirirken, Dunlandlılar’la yaşanan savaş, halkın zihninde derin izler bırakmıştır. Miğfer, Hornburg Kalesi’nin savunmasında gösterdiği kahramanlıkla adını tarihe kazındırmış ve halkına umut olmuştur. Ancak yıllar geçtikçe, geçmişin karanlık gölgeleri yeniden belirmeye başlar. Bir gün, zalim lord Wulf’un saldırısı, Rohan halkının huzurunu tehdit etmeye başlar. Miğfer Dibi’nde yeniden bir savaşın başladığına dair işaretler görülür. Bu kez, Miğfer’in kızı Hera, halkını savunmak için harekete geçer. Hera, babasının mirasını taşırken aynı zamanda halkının umutlarını sırtlanarak, Orta Dünya’nın geleceğini belirleyecek olan Borukent Savaşı’na giden yolun en önemli mücadelesini verecektir.